• Alo 112'mi? Kocam ölü gibi yatıyor, ne olur çabuk olun yetişin! Uyuyorduk, yatak sallandı, deprem oluyor zannettim. Işığı yaktığımda ne göreyim! Kocam hem kasılmış ve hem de mosmor olmuş. Ağzında köpürme ve kan vardı. Ne kadar sürdüğünü hatırlamıyorum ama bir süre sonra kasılma bitti. Şimdi hareketsiz, öylece yatıyor. Seslendim yanıt vermedi! Ne olur yetişin. Çabuk olun!
  • Sakin olun, kocanız epileptik bir nöbet geçirmiş, şimdi söyleyeceklerimi yapın....

Peki ne yapmak gerekir? Nasıl davranılmalıdır? Epileptik nöbet neden olur?

Önce panik olmamak gereklidir. Sakinlik hata yapmayı engeller. İnsanoğlu havasızlığa ve açlığa dayanamaz. Bu gibi durumda önce hava yolu - nefes yolu açık mı? Nefes alıyor mu? diye bakmak gerekir. Eğer nefes alma rahat değilse ağız içine bakılarak varsa kırık diş, kusmuk, geriye kaçmış dil gibi havanın geçmesini engelleyen yapılar çıkarılır. Kişiyi yan yatırmak, sırt üstü yatmaya göre daha güvenli bir yatış şeklidir. Sonrasında kalbi atıyor mu?, kanayan bir yeri var mı? diye bakılır. Nöbet geçirme durumu - kasılma hali çoğunlukla 2-3 dakika içinde biter. Ama kişi kendine gelemez. Uyanması, etrafını tanıması belki 20- 30 dakikayı bulur. Bu arada "112 acil" servisi aranarak hastanın bir sağlık kuruluşuna nakli istenebilir.

Nöbet geçirme durumu her insanın hayatı boyunca bir kez yaşayabileceği bir durumdur. Eğer bu alışkanlık haline gelir, tekrar eder ise o zaman Epilepsi adını alır ve tedavi edilmeyi gerektirir. Epilepsi hastalığının halk arasındaki adı "Sara" hastalığıdır. Şimdi nasıl nöbet geçirdiğimizi anlamak için basit bir benzetme yapalım ve beyin hücrelerini sınıftaki öğrencilere benzetelim. Her bir öğrencinin sınıfın düzeni bozabilme, sınıfta gürültü yapabilme potansiyeli vardır. Ancak sınıfta düzeni koruyan, denetleyen öğretmen varken bu gürültü çıkmaz, her öğrenci yapması gereken işi yapar. Sınıfta öğretmeni bile dinlemeyen bir çocuk olduğunda ise, sınıf bir anda karışabilir. Ceza alınca durulur ama bir süre sonra, aynı şeyi yine yapar. Beyin hücreleri arasında da yaramaz, düzeni bozmaya eğilimli hücreler vardır. Bu hücrelere beyinde dur diyen diğer beyin hücreleridir. Denge halinde iken bütün hücreler kendi işlerini yapar ve diğerlerinin işlerini olumsuz yönde etkilemez. Denge bozulduğunda, yani bu hücrelerin aktivitesi arttığında ya da etraftakilerin "dur - yapma" diye uyarması olmadığında ve tüm beyin işleyişi karışır. Bilinç yiter, tüm vücutta kasılmalar olur. Solunum ve yutak kasları kasıldığı için nefes alma zorlaşır, morarma ortaya çıkarken ağızdaki tükürük yutulamaz. Dil ya da yanak ısırılır ve kanar ise tükürük kanlı hale gelir. Karın kaslarının kasılması ile idrar ve dışkı kaçırma olur. Sonrasında ise uyanmada zorluk ve uyku hali gözlenir. Uyandığında ise olanları hatırlamaz, kasılma nedenli baş ağrısı ve sırt ağrısı ile çarpılan yerlerin ağrısı ve aşırı yorgunluk halini yaşar.

Denge durumunu bozan çok sayıda sebep vardır. Bunlar arasında kazalar, beyin enfeksiyonları - iltihaplanmaları, beyin damar tıkanmaları ya da kanamaları gibi sonradan edinilmiş sebepler yanı sıra aileden geçmiş genetik sebepler de sayılabilir. Hatta bir sebebin ortaya konamadığı durumlar da sık olarak karşımıza çıkar.


Epilepsi hastası nasıl izlenir? Kim izler? Hangi testler yapılmalıdır? EEG nedir?

Epilepsi tanı ve tedavisi Nöroloji hekimi tarafından yapılır. Öncelikle hastadan ve yakınından olaya ait bilgiler alınır. Hasta yakınlarının gördüklerini anlatabilmesi, hatta var ise olaya ait video kayıtlarının olması çok değerlidir. Öykü ve muayene sonrasında tanı kesinleşir ve neden araştırılması işlemine geçilir. EEG dediğimiz elektroensefalografi beyin elektriksel aktivitesini kayıtlayan bir yöntemdir ve bu durumda çok faydalıdır. Beyin görüntüleme yöntemleri ile beyinde yapısal bir sorun var mı diye bakılır. Epilepsi yapısal bir neden olmadan da olabilir. Eğer bir neden var ve bu nedenin düzeltilmesi ile nöbet ortaya çıkmayacak ise düzenli bir tedaviye gerek duyulmaz.


Sadece ilaç tedavisi mi var? Ben hep ilaç kullanmak zorunda mıyım?

Beyindeki yaramaz hücreleri baskılayan ya da etrafındaki hücrelerin sesini yükselttiren ilaçlar vardır. İlacın düzenli kullanılması ile kanda sabit bir ilaç seviyesine ulaşılır. Nöbet olmadan aralıksız 2-3 yıl geçirilir ise, ilaç kullananların yaklaşık yarısında bu hastalık geçer. Bir daha ilaç kullanmaya gerek kalmaz. Bir kısım hastada ise bu ilaç tedavisi nöbetleri durdurmaya yetmez ve beyin ameliyatına ihtiyaç duyulur. Ancak her durumda yakın takip ve sıkı hasta - hekim ilişkisi önemlidir.